HOŞ GELDİNİZ



Gazetede yayımlanan makalelerimi artık buradan da takip edebilirsiniz.


İlginize teşekkürler...


24 Şubat 2010 Çarşamba

Halka da Gelecek Sıra..!

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararı bozdu. Dava, ''Ergenekon'' davasıyla birleştirildi.

Hükümetten taraf (!) bir gazete Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek'in imzasının bulunduğu öne sürülen ''İrticayla Mücadele Eylem Planı'' başlıklı bir belge yayımladı. ''Ergenekon'' soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinin yanı sıra Genelkurmay Askeri Savcılığı’nca soruşturma başlatıldı. Genelkurmay Askeri Savcılığı ''takipsizlik'' kararı verirken, ''Ergenekon'' soruşturmasını yürüten savcılarca sorgulanan Çiçek, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Yapılan itirazın kabul edilmesi üzerine Çiçek, serbest bırakıldı. Bir daha tutuklandı bir daha serbest bırakıldı.

Cumhurbaşkanı Gül ile Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan, Bursa Atatürk Stadı'nda oynanan Türkiye-Ermenistan 2010 Dünya Şampiyonası grup eleme futbol maçını izledi. Çözümsüzlük çözüm değil ilkesiyle hareket edilip bu ülkeyle protokol imzalandı, sonra Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin kararları ile iş sarpa sardı.

''Telefon dinleme'' ve ''Yargı mensuplarının dinlenildiği'' yönündeki iddialar ayyuka çıktı. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce alınan karar doğrultusunda Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında (TİB) iki kez bilirkişi incelemesi yapıldı.
Domuz gribi hortladı. Sağlık Bakanlığı, sipariş verilen ''domuz gribi'' aşılarının 81 ile sevkıyatına başladı. Aşılama çalışmaları kapsamında Sağlık Bakanı Recep Akdağ, aşı yaptırdı. Başbakan, Ben “Risk grubunda değilim.” diye bakanına çıkıştı.
YÖK Genel Kurulu kararıyla, üniversiteye girişte uygulanmaya başlanacak yeni sistemde, tüm adaylar için aynı katsayı uygulaması getirildi. YÖK'ün katsayı uygulamasına ilişkin kararının yürütmesi Danıştay 8. Dairesince durduruldu. Yeni düzenleme de kabul görmedi.

Demokratik açılım projesi ortaya kondu kimse ne olduğunu anlamadı.
“Tartışmalar çoğaldı, ayrışmalar başladı, sözümona teslim olan PKK’lılar görkemli şekilde karşılandı, yandaşlarınca alkışlandı, seyyar mahkemece serbest bırakıldı, Türkiye ayağa kalktı.”

Tokat’ta teröristler pusuya yattı, askeri aracımıza saldırdı, 7 mehmetçiğimizi şehit edip yuvalarını acıya bıraktı, Başbakan Amerika gezisini yarım bıraktı, olayı üstlenmesine rağmen PKK’yı bırakıp kendince farklı izahlar yaptı!

DTP’nin kapatma davasına başlandı, karar çabucak alındı, parti kapatıldı, genel başkanı dahil birçok isme siyaset yasaklandı, ülkenin dört bir yanında ev ve işyerleri taşlandı, insanlar saldırılara maruz kaldı.

Güneydoğu’da mayınlı arazileri temizletmek için yola çıkıldı, İsrail’in adı karıştı, muhalefet halkı ayaklandırdı, günlerce tartışıldı, sonra rafa kaldırıldı.
Bir anda Silah Tasarısı hazırlandı, TSK’nın dışında polis ve MİT’e de ağır silah alma yetkileri tanındı, ikinci ve üçüncü ordu yaratmanın altyapısı hazırlandı, tepkiler çoğaldı, asker dayattı en sonunda olmadı.

Malum gazete yepyeni bir iddia ortaya attı, TSK’yı balyozladı, darbe söylentileri ayyuka çıktı, ordu camii bombalayacaktı hatta başlarına bir de uçak bırakacaktı.
Başsavcının makamı basıldı, odası ve evi arandı, sonra tutuklandı, hapse atıldı, HSYK bunları yapan savcıların “haddinizi aştınız” deyip yetkilerini kaldırdı, bu kez hükümet ayaklandı, ortalık toza dumana bulandı.

Ülkenin konuşmayı seven Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç iki defa toplantı yaptı, herkesi payladı, daha bir hafta önce Güldal Mumcu’nun odasına yaptığı baskını hatırlatırcasına basına “Baskın” sözcüğünün manasını açıklamaya kalktı.
Son olarak da sözde Balyoz Planı’nın hazırlayıcıları olarak emekli kuvvet komutanları gözaltına alındı, TSK itibar kaybına uğratıldı, daha bir hafta önce “Yeter , yahu” diyen Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a mesaj yollandı.

Ve tüm bunlar bu iktidarın son 1 yılında yaşandı.
8 yılını tamamlamak üzere olan iktidarın geride kalan 1 yılında.
Bir bakın yığınla sorunu olan ülkemizde şu yaşanılanlara.
Peki halk nerede bu arada?
Cevap tabiî ki ortada.
Az kaldı onlara da gelecek sıra!

1 yorum:

  1. Merhaba,
    Yazıyı üstten aşağıya doğru okurken bir şeyin farkına vardım ve söylemeden de geçmek istemedim Tuncay Bey. Sıralamaya baktığımızda aslında plan ne kadar sistemli ve titizlikle ilerliyor. Bence bunlar büyük bir sonun aşamaları. Ve bizler bu planın mağdur ettiği insanlar olarak hala kış uykusundayız, hala günlük sıkıntılar etrafında kendi alemlerimizdeyiz.
    Umarım Türkiye'm geç olmadan bu topraklarda ne dolaplar döndüğünün, hangi düzenin getirilmeye çalışıldığının farkına varır. Ve umarım ki bunu bir an önce yapar. Çünkü tarih kendini tekarrür ederse, bu milleti kurtarabilecek "Atatürk" gibi bir deha bulabilir miyiz bilmiyorum...
    Sözün kısası, artık konuşmaktan çok daha fazlasını yapmalıyız milletçe. Yoksa, korkarım ki akıbetimiz Melazya'dan da beter olacak.

    Saygılar...

    Duygu

    YanıtlaSil

Bugün Seçim Olsa Kime Oy Verirdiniz?