50 günü aştı Tekel işçilerinin hak mücadelesi.
Ekmek uğruna verilen bu mücadeleye kimsenin olmadığı gibi bizim de olumsuz bir tek sözümüz olamaz.
Ancak bu demek değildir ki güya onlara destek vermek adına ortaya çıkıp 70 milyonu aşkın insanı sıkıntıya sokan sendikaların bu aymazlığını eleştirmeyeceğiz.
Dünyanın hiçbir ülkesinde böylesine pervasız, böylesine vurdumduymaz tepki göremezsiniz.
Otobüsleri çalıştırmayacak, sağlık hizmeti sunmayacak, insanların en temel hakkı olan yaşam gereksinimlerini yerine getirmeyeceksiniz.
Sonra da çıkıp çok büyük marifet işlemişçesine “biz birilerine destek oluyoruz” diyeceksiniz.
En hafif deyimiyle “Hadi oradan!” demek gerekiyor bu sendikacı ağa babalarına.
Böylesi bir işgüzarlığı ortaya atıp sonra da binlerce çalışanı bu işgüzarlığın parçası haline getirmek, sonucunda da hasta, yaşlı, çoluk çocuk demeksizin milyonlarca insanı sıkıntıya hapsetmek Türkiye’deki sendikal faaliyetlerin ne kadar sığ ne kadar pervasızca yürütüldüğünün açık bir göstergesidir.
Başbakanın yalancısıyız ama siz sendika ağaları olarak gidip kapalı kapılar ardında 4-C uygulamasına “Evet” diyeceksiniz, “Tamam arkanızdayız.” diyeceksiniz sonra da üç beş gariban işçi mücadelesinden vazgeçmeyince emeği savunduğunuzu hatırlayıp u dönüşü yaparak güya çözüm arayışına gireceksiniz.
Yemezler beyler!
Yemezler!
Başbakan bunun bir iki yüzlülük olduğunu vurguladı 70 milyonun gözlerinin içine baka baka.
Ve bir tek sendika ağası ortaya çıkıp da aksini söyleyemedi, buna yanıt veremedi.
Çünkü kendileri de oynadıkları oyunun farkında!
Çünkü kendileri de çok iyi biliyor ki aslolan sadece ve sadece saltanatlarını sürdürebilmeleri.
Bu yolda her şeyi mübah görmeleri.
Öyle ki ülke genelinde sırf ‘Dostlar alışverişte görsün’ misali eylem organize edip 70 milyonun canına okumak pahasına.
Muhterem sendika ağaları, dün ortaya koyduğunuz bu uydurma eylem ile bir grup tekel işçisine destek mesajı vermiş olabilirsiniz.
Onların gözünde bir paye de edinmiş olabilirsiniz.
Ama sabahın köründe amacı sadece zamanında işe ulaşmak olan milyonlarca vatandaşın ahını aldınız.
Muayene olmak, ilacını almak isteyen binlerce hastanın bedduasına maruz kaldınız.
Listeyi uzatmak mümkün ama kısacası milyonların öfkesini nefrete dönüştürdünüz.
İşinize geldiği zaman emekçi oldunuz; gelmediği zaman ideolojiden dem vurdunuz.
Ne demiştik yukarı da?
Hadi oradan sizde!
4 Şubat 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder