HOŞ GELDİNİZ



Gazetede yayımlanan makalelerimi artık buradan da takip edebilirsiniz.


İlginize teşekkürler...


5 Ocak 2010 Salı

Kürt Irkçısı Olmak

Son dönemde Türkleri ırkçı olmakla suçlayan bazı çevreler dert yandıkları bu suç çukurunun içerisine kendileri düştüler.
Ve düşmeye de devam ediyorlar birbiri ardına.
Çünkü Kürt ırkçılığı akıyor her birinin paçasından.
Öyleki bu muhteremler büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’e eskiden kapalı kapılar ardında kustukları kinlerini şimdi tv ekranlarında dillendiriyorlar cesaretle.
Demokrasi, demokrasi deyip kafatasçılık yapıyorlar keyifle.
Biri şöyle diyordu geçenlerde:
“Atatürk dokunulmaz değil.”
Bunu söylerken gözbebekleri öfkeyle büyüyor, adeta bilim kurgu filmlerinde ağzından canavar çıkaran türden bir garip varlığa dönüşüyordu.
Aman yarabbim bu ne öfke, bu ne Türk ve de Atatürk nefreti böyle.
Hani varken bunların bu gittikçe artan kinleri, emperyalistlere kalmaz biz Türklerin bertaraf edilmesi.
Ne Türk bırakırlar ortada ne Atatürk.
Ne İstanbul bırakırlar ne başkent Ankara.
Faşist İzmir (!) ise en başta.
Taş koymuştu çünkü yollarına.
Sarıp sarmalamıştı ülkesini, vatanını al bayrağına.
Açtırmamıştı üzerine kan bulaşmış örgüt bayraklarını sokaklarında.
Tıkamıştı terör havarisi sloganları ağızlara.
Neyse dönelim biz tekrar konumuza, bu Kürt ırkçılarına.
Ne demişti muhterem?
“Atatürk dokunulmaz değil.”
Çok şükür kuruluşumuzdan bu yana dokunamadı bir Allah’ın kulu ona.
Dokunamaz da, dokunulmayacakta.
Çünkü Atatürk bu ülke için bir sevda.
Koca bir karasevda.
Atatürk bir deha.
Atatürk yüzyıllar sonrasına ışık tutan derya.
Sadece ordu, sadece yasalar da yok arkasında.
70 milyon vatan evladı var can pahasına.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bugün Seçim Olsa Kime Oy Verirdiniz?