Şiddete davetiye çıkarıyor diye bazı kesimlerce tukaka edilen ama aynı ekranlardan ensest ilişkilerin son derece normalmişcesine yansıtılmasına ses çıkarmayıp bir de bunu sanat eseri olarak lanse eden zavallılara yönelik yazıyorum bu satırları.
Önceki gün ekrandaydı “şiddet kültürü yaratıyor” denilen Kurtlar Vadisi’nin senaristleri.
Bahadır Özdener ve Cüneyt Aslan.
Dobra dobra yanıtladılar Ali Saydan ve Özlem Gürses’in sorduğu her soruyu.
Samimi ve içtendiler.
Demogoji yapmadılar, takiyyeye sığınmadılar, köşe bucak kaçmadılar.
Bahadır Özdener, “şiddet aşılıyorsunuz” eleştirilerine çarpıcı bir yanıt verdi anlayanlar için!
“Eğer dizide yer verilen şiddetten dolayı insanlar bu kültürü ediniyorsa Hollywood yüzünden Amerika Birleşik Devletleri’nde insan kalmazdı.”
Yeterince gerçekçi bir yaklaşım.
Kendimizi bildik bileli şiddetin eksik olmadığı Hollywood yüzünden insanlar şiddete kanalize olmadı hatta sektör öyle bir hale geldi ki ülkenin ideallerini ve gücünü tüm dünya üzerinde beyaz perdeden hissettirmeye başladı.
Kitleler Amerika’nın büyüklüğünü ilk o beyaz perde karşısında sonra da tv ekranlarında kanıksamaya başladı.
Daha doğrusu “Biz büyüğüz ve dilediğimiz her şeyi yapabiliriz” imajı ile milyarlarca insanın zihinleri daha o anlarda esir alındı.
Ve hala da alınıyor.
Hollywood dünyanın dört bir yanında operasyonlar yapıyor, uydu bağlantıları ile tüm dünyayı izleyebildiği mesajını veriyor, askeri ve teknik özgürlüğünün sınırsız olduğunu işliyor her yeni neslin zihinlerine.
Sonrası malum.
“Her ne olursa olsun asla ama asla Amerikalılara kafa tutamayız” diyen bireyler yetişiyor, küresel güçle mücadele daha ilk dakikadan itibaren zihinlerde kaybediliyor.
İşte Kurtlar Vadisi dizi ve filmleri de bu anlamda büyük bir önem arzediyor.
Yayınlandığı günden bu yana izleyici kitlesi hiç ama hiç azalmıyor, reytingler de hep başı çekiyor.
Çünkü Türklerin uçlarda yaşadığı fikrini ezip, geleceğe dair A ve B planlarının olduğunu, strateji üretebildiklerini ortaya koyuyor.
En azından bu fikri belleklere işliyor.
Son birkaç yıldır ise bunu ülke sınırlarının dışına taşıyor.
Arap ülkelerinde ve Türki Cumhuriyetlerde Türkiye’ye olan ilgi ve güven bazı akıllıların tukaka etme zavallılığına düştüğü bu görsel şov sayesinde artıyor.
Amerika’nın yaptığını artık Kurtlar Vadisi yapıyor.
Irak’taki acıyı ekranlara taşıyıp kitlelere Türkler var diyor, mafya liderine kol kanat germiş İsrail Konsolosluğu’na girip silah sıkarak gözü karalığımızı hatırlatıyor, siyasi mesajları ile Türk dünyasına yanınızdayız mesajları veriyor.
Kısacası bir Türk farkındalığı yaratıyor.
“Dosta güven düşmana korku salıyor.” beyaz perde ve televizyon ekranlarından.
Şimdi “Kurtlar Vadisi Filistin” projesi varmış ve merakla bekliyoruz.
Birileri de şiddetten uzak ensest ilişkiler ağı ile ya da aşiret propagandalarıyla dolu seyirlerine devam etsin.
19 Ocak 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder