Bir elde silah bir elde zeytin dalı taşıyorlar.
Ve sonra böyle bir yüzsüzlükle sokaklara çıkıp ‘barış’ nutukları atıyorlar.
“Biz barış istiyoruz, insanca yaşam arzuluyoruz” diyor sonra da güzel ülkemin güzel kentlerini yakıp, yıkıyorlar.
Yaşları 10 ile 17 arasında değişen çocuk ve gençleri ikiyüzlülüklerine alet edip, korkaklıklarını dışa vuruyorlar.
Sonra da çıkıp yine ‘barış, barış’ diye hemen hepimizin kafasını ütülüyorlar.
Henüz hayatının baharındaki bir kızcağızı, otobüsün içinde adice ve de vahşice katlediyor sonra da biz bunu’barış’ için yaptık diyorlar.
Diyarbakır’ı birbirine katıp, hatta yine bir üniversiteli gencin kanını akıtıp sonra da “Efendim, inanın biz barıştan yanayız” diyorlar.
Bunlar barışı o kadar seviyor ve istiyorlar ki; suçları sadece vatani görevlerini yapmaktan ibaret olan 7 Mehmetçiğimizi hunharca şehit edebiliyorlar.
7 hayatı, 7 farklı yaşamı güya daha demokratik bir toplum olmaları adına güya haklarını kazanabilmek adına söndürebiliyor ve bunu da normalmiş gibi savunabiliyorlar.
Ve tüm bunlara biçtikleri kılıfa da ‘barış’ adını veriyorlar.
Maşallahları var (!) tüm dünyayı da bu sözcükle uyutuyorlar.
Bu barış ve demokrasi havarilerine kızıyor, iki yüzlülüklerini, ekmeğini yedikleri ülkeye bunları reva görmelerini mide bulandırıcı olarak görüyorum ama asıl tepkim ülkemin idarecilerine.
Tokat’taki hain pusunun ardından bir gazete şu başlığı kullanmıştı cesurca:
“Açılım diyenler kına yaksın”
Ben de diyorum ki;
Kına yakmakla kalmasın, hayatlarında bir defa olsun oturup gözyaşları akıtsın.
Biz ne yapıyoruz, kimlere kucak açıyoruz diye kafasını duvarlara vursun.
Açılım dediniz, yüzünüze, gözünüze bulaştırdınız.
Açılım dediniz, güzel ülkeme ve insanlarına 30 yıldır kan kusturan kitleleri muhatap kıldınız.
Açılım dediniz, binlerce masum insanın hayatını yok etmiş bir caniden yol haritası umdunuz.
Açılım dediniz, dağdan inen güya suçsuz birkaç terörist ile gövde gösterileri yapılmasına müsaade ettiniz.
Ve bunları siz güya demokratikleşme, akan kanı durdurma adına yaptınız, onlar ise sözde ‘barış’ adına buna varız dediler.
Peki ne oldu?
Akan kan mı durdu, ülkemde barış çiçekleri mi açtı ardı ardına?
Tabiî ki hayır.
Daha da celallenip kentlerimizi yakıp yıkmaya, Serap’ları, Ahmet’leri iki metrekarelik toprağa reva gördüler.
Ve haberiniz var mı (!) bilmiyorum ama Tokat’ta da 7 askerimizi şehit ettiler
22 Aralık 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder