HOŞ GELDİNİZ



Gazetede yayımlanan makalelerimi artık buradan da takip edebilirsiniz.


İlginize teşekkürler...


22 Aralık 2009 Salı

Yazık ki çok YAZIK!

Önceki akşam tv başındaydım ve ekranda gece haberleri dönüp duruyordu ardı sıra.
İzmir ismini duyunca yoğunlaştım ekrana.
DTP konvoyuna yönelik eylemler masaya yatırılmış, konuya dair de iki kişiden yorumlara yer verilmişti.
Bunlardan biri İzmirli gazeteci abimiz Yılmaz Özdil idi.
'Faşist İzmir' nitelemesine kızıyor, tepkisini dile getiriyordu.
Bir diğeri ise meşhur (!) Taraf gazetesinden Razim Ozan Kütahyalı idi.
Genellikle muhafazakar kesime yakınlığı ile bilinen kanallarda rastladığımız bu arkadaş, o birkaç dakika içinde öyle bir İzmir profili ortaya çıkardı ki kulaklarıma inanamadım.
Kendisinin yalancısıyım ama ekranda benim memleketim diye sözetti İzmir’den.
Sonra da İzmir’in bölünmenin eşiğinde olduğundan tutunda, modern bir kent olmadığına vurgu yapıp, asılan Türk Bayraklarından rahatsızlığını dillendirdi gayet rahat bir tavırla.
İzmir’i gözüne kestirmiş ve kendi iç dünyasında musalla taşına yatırmış bu arkadaşın sonraki sözleri ise terbiye sınırlarını zorlar nitelikteydi.
Zira ona göre, İzmirliler mini etek giyip, içki içmekten ibaret görüyordu moderniteyi, çağdaşlığı.
Yazık ki, çok ama çok yazık.
Bak arkadaşım; sabit fikirli, İzmir 'kinli' meslektaşım, öncelikle senin gibi düşünen İzmirlilerin sayısının ancak ve ancak bir elin parmakları kadar olduğunu bilmelisin.
Ki Allah’tan bu böyle.
Yoksa halimiz nice olurdu kim bilir?
İzmir'de yaşamak ile, Güzelyalı ve Kordon'da çocukluk yıllarını geçirmekle İzmir'i özümsemiş, İzmirlilik kültürünü tüm benliğine işlemiş olmuyorsun.
Ve bunun olmadığı o kadar açık ki; koskoca bir kente, artık hemen herkesin dillendirdiği şekilde terör örgütünün siyasi yapılanmasının liderinin 'Faşist İzmir' nitelemesini gazetendeki satırlarına dökebiliyorsun.
Bunu kendinde hak görebiliyorsun.
Ne adına demokrasi havarisi olmak adına.
Sen mi Kürt vatandaşlarına sahip çıkıyorsun?
Sen mi bu ülkede barışı arzuluyorsun?
Sen mi, henüz bir kentlilik bilincine dahi sahip olmamışken İzmir'e akıl veriyor, İzmir'e kimlik biçiyorsun?
Bak İzmir kinli, demokrasi havarisi meslektaşım;
Sen demokratsan ben değilim?
Sen barışçılsan ben değilim?
Sen gazeteciysen ben çok sevdiğim bu meslekten de değilim?
Ve sen İzmirliysen ben İzmirli de değilim?
Ama biliyorum ki; sen demokrat olamazsın, çünkü demokrasi de tek taraflı düşünceye yer yoktur.Demokrasi de terör örgütü posterlerini taşıyanlar, terör örgütü bayrağını sallandıranlar savunulamaz, hukuki anlamda cezalandırılır. Aksi halde demokrasi varlığını sürdüremez.
Sen barışçılda olamazsın, çünkü henüz 5, 10 yıl öncesine kadar masum insanlarımızı katleden, Türk, Kürt, Laz, Çerkez demeksizin önüne geleni vahşice yokeden, güzel ülkemin yiğit Mehmetçiğine kurşun sıkan bir örgütün siyasi temsilcisi konumundaki bir oluşumdan yana olunmaz, olunamaz.
Hele hele liderinin İzmir'e biçtiği Faşist elbiseyi alıp üzerine geçirmez, geçiremez.
Sen İzmirli de olamazsın çünkü yüreğin buna el vermez.
Benliğin bu kültürü kaldırmaz, bu modernizmi anlayamaz, anlasa da fazla taşıyamaz.
Çünkü İzmir çok gelir sana ve senin bakış açındakilere.
İzmir fazladır sana ve İzmirliliği içine sindirememiş birçoklarına, İran ütopyası ile haşır neşir olanlara.
Allah aşkına, Allah aşkına.
Yazın, çizin, konuşun ama İzmir'i ağzınıza almayın.
İzmir'i de İzmirliyi de rahat bırakın.
Hayatı sadece magazin dünyasından ibaret gören İstanbul modernizmine ihtiyacımız yok bizim.
İzmir'im, İzmir'im, güzel İzmirim.
Acaba yerel iktidarı genel iktidara bahşetseydin de yine sana saldırırlar mıydı canım İzmir'im?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bugün Seçim Olsa Kime Oy Verirdiniz?