Allahım sen ne gündemi bol bir ülke ihsan eylemişsin bizlere.
Maşallah olağan tek bir gün geçirmiyoruz artık.
Eskiden bir irtica tehlikesi vardı bir de PKK terörizmi.,
Hani hayat pahalılığı zaten kaderimiz olmuştu, üç beş senede bir de kriz yaşamaya alışmıştık ama yine de başımız bu denli dönmüyordu.
Önce Kıbrıs ile başladık farklılığa.
Çözümsüzlükten vazgeçip çözecektik konuyu ama dediklerini yapmamıza rağmen sağ gösterip sol vurdu Avrupalı.
Ardından Büyük Ordatoğu Projesi’nin eşbaşkanlığına soyunduk etrafımızda olan bitenin içinde biz de olalım diye bu kez stratejik ortağımız Amerika dur dedi ellerini iki yana açıp.
Eh bu kadarı bile bize yeter deyip başka diyarlara açıldık elbette.
Biz büyük bir devlettik nihayetinde.
Sonra tarihimizle yüzleşmeye karar verdik ülkemizi ziyaret eden başkan Obama deyince.
“Canım biz de az değiliz” deyip sardık sarmaladık Ermenistan’ı güzelce.
Ardından protokoller imzaladık…
Tek millet deyip kardeş saydığımız Azerbaycan’ı hiçe saydık.
Nihayetinde Cumhuriyet tarihimizin aşılmamış sorunlarını bir bir ortadan kaldırdık (!)
Sonra bir anda aklımıza terör geldi, teröristler geldi, PKK geldi.
Diğerlerini çözen bunu görmezden mi gelecek?
Hemen sıvadık kolları, açıkladık kamuoyuna adını.
Kürt açılımı diye başladık, demokratik olmasında karar kıldık.
Ardından ne olduğunu anlamadan yol haritasının yolunu gözlemeye başladık.
Baktık olmuyor, bari birilerini gönderinde tutalım bir yerden ucunu dedik.
O birileri 34 kişi olarak geldi güzel ülkemize.
Ellerini kollarını sallayarak, zafer işaretleri yapıp adeta meydan okuyarak.
Sonra engel olamadık binlerce insanı oraya yığdık, şehitlerimizin kemiklerini sızlattık.
Şehit ana, babalarını gözyaşları içinde bıraktık, egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu meclisden apar topar dışarı attık.
Anlayacağınız diğerleri gibi bu sorunun çözümünü de yüzümüze gözümüze bulaştırdık.
Şimdi konu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast girişimi.
Bir süre de bununla yatıp kalkacağız.
Sayın Arınç konuyu MGK’ya taşıyacak, işin peşini bırakmayacakmış.
Bireysel anlamda taktire şayan bir davranış.
Bırakmayın, bırakmayın elbette ama günü geldiğinde şu yaşananların, yaşattıklarınızın hesabı da kalmasın sizde.
Devlet Bahçeli ya da Deniz Baykal gibi Yüce Divan’ı kastetmiyorum elbette.
Sadece vicdani hislerinizle paylaşın milletle.
24 Aralık 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder