Türk’üm..
Türk’üm..
Türk’üm..
Denk geldiniz mi bilmiyorum ama geçtiğimiz günlerde gazeteler yer verdi konuya kıyıda köşede de olsa.
Hatta tv programlarında skeçlere bile konu edildi.
Uşak’ta aracının arkasına “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünü yazdırdığı için ceza kesildi sürücüye.
Evet, evet sadece bunun için.
Bunu yapan polise herhangi bir yaptırım uygulanıp uygulanmadığını bilmiyorum ama en iyi yaptırım yaşadığı yerin neresi olduğunu kafasına vura vura belletmek olacaktır aslında.
“Hey arkadaş sen Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyorsun muz cumhuriyetinde değil” demektir.
“Hani nasıl olmuşta bu ülkenin güvenlik görevlisi yapılmışsın bilmiyoruz ama yapacağın en son şey bile olamaz kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün sözüne ceza kesmek” demek olmalıdır en iyi yaptırım.
Evet açılım teranesi ile ülkenin ayrıştırıldığı bir gerçek,
Kıbrıs’ta “Çözümsüzlük çözüm değildir” sloganı ile yola çıkıp sonra Avrupa’nın iki yüzlülüğüne teslim olduğumuz da bir gerçek,
İktidar yanlısı olmayan hemen herkesin canına okunduğu, ekonomik durumumuzun gün geçtikçe içler acısı bir hale dönüştüğü de yaşadığımız gerçeklerden.
Bu şekilde sürüp gidiyor belki düzen ama Ata’mıza yapılan bu türden saygısızlıkların cevapsız kalmayacağı da bir gerçek.
Bu ülkede kimse ne büyük önder Atatürk’e laf söyleyebilir ne de onun kurduğu, biz gençlerin ise emanet olarak aldığımız bu güzel ülkenin yoluna taş koyabilirsiniz.
Adım adım 100 yılımıza doğru gidiyoruz kuruluşumuzun.
Çok kalmadı 2023’e.
Ve geçen sürede o kadar yaşandı ki bu türden aymazlıklar yinede var olduk 72 milyonluk dev birliktelikle.
Elbette Atatürk’ü sevmeyebilirsiniz.
Elbette benim özgürlüklerim var diye tutturabilir içten içe kin de kusabilirsiniz.
Ama ona saygı da kusur edemezsiniz.
Etmemelisiniz.
57 yıllık hayatınızın 35 yılına yakınını cephelerde ölümle burun buruna geçirebilir misiniz?
Gülüp eğlenmek, aşk meşk edip canım banane ülkeden, milletten demek yerine yedi cihana hayattaki en değerli varlığınızın canınızın pahasına karşı koyabilir misiniz.
Aç kurtlar misali bekleşen devletlere “Bağımsız yaşayacaksa yok olsun bu millet” diyecek kadar güven dolu olabilir misiniz?
Tükenmiş, yok olmuş bir imparatorluktan yepyeni bir devlet varedebilir misiniz?
Bakın bakalım geçen 100 yılda bunu başarabilmiş kaç kişi var?
Yok mu?
İşte sadece bu yüzden bile ona saygı duymak zorundasınız.
Tabii birazcık vicdan sahibiyseniz.
22 Aralık 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder